Comments

17 Mart 2015

Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

Buraya aldığımız doğru bildiğimiz yanlışlardan bazıları, bunlara daha birçok şey eklenebilir.

YANLIŞ: Beş duyu organımız vardır –görme, işitme, dokunma, koklama ve tat alma.

DOĞRU: Aslında çok daha fazla sayıda duyumuz bulunur. Kimileri bu sayıyı 21’e kadar çıkartmıştır. Bunlardan en bariz olanları denge, acı ve ısıdır. Ayrıca 4 tane içsel duyumuz vardır: hayal gücü, hafıza, sağduyu ve değerlendirme gücü.


YANLIŞ: Gökkuşağında yedi renk vardır.

DOĞRU: Gökkuşağındaki renkler kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit mavisi ve mor olarak bilinir.

İşin aslı, gökkuşağında kesintisiz bir renk spektrumu vardır, ancak insanın renk algısı, ortada bir kuşak serisi olduğu yanılgısını yaratır. Kimi gökkuşaklarında ise insan gözünün görebileceği 7’den fazla kuşak bulunur.

YANLIŞ: Alkollü içecekler vücudu ısıtır.

DOĞRU: Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Alkol aldığınızda vücut ısınız düşer, çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur. Alkol aldıktan sonra hissedilen sıcaklık hissi, kanın yüzeye doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi gerçeğiyle açıklanabilir.

YANLIŞ: Küçük depremler, büyük depremlerin gerçekleşme şansını azaltır.

DOĞRU: Küçük sarsıntıların meydana gelmesinin büyük bir depreme yol açabilecek basınç birikimini hafiflettiğine dair ortak bir kanı vardır. Fakat bunun doğruluk payı yoktur. Sismologlar, 6 büyüklüğündeki bir depremin 5 büyüklüğünde 10 adet, 4 büyüklüğünde 100 adet, 3 büyüklüğünde 1000 adet vs depremin toplamına eşit olduğunu gözlemlediler. Bu, çok sayıda küçük deprem demek oluyor, ancak büyük bir depremi bertaraf edebilecek kadar fazla sayıda küçük sarsıntının gerçekleşmesi mümkün değildir.

Örneğin 6 büyüklüğündeki bir depremin yarattığı enerjinin oluşması için 10 kere 5 büyüklüğünde, 100 kere 4 büyüklüğünde, 1000 kere 3 büyüklüğünde deprem olması gerekir.  Dolayısıyla, her ne kadar büyükten ziyade küçük sarsıntılar kaydediliyor olsa da bunlar hiçbir zaman arada bir görülen büyük bir depremi saf dışı edemez.

YANLIŞ: Dünya nüfusu tehlikeli denebilecek bir yoğunluğa ulaştı veya ulaşmasına az kaldı.

DOĞRU: Bu söylenti, uzun süredir ortalıkta dolaşıyor. İşin aslı, dünya fazlasıyla boş alanı bulunan geniş bir gezegendir. O zaman, 6 milyar insanı yerleştirmek için ne kadar alana ihtiyaç duyulur?

Bir fikir vermesi açısından, Japonya’yı ele alalım. Yüzölçümü 377.873 km2 olan Japonya’da kişi başına yaklaşık 2.980 m2 alan düşüyor. ABD’de ise 28.583 m2 dir. Japonya büyüklüğündeki bir toprakta yaklaşık 126 milyon kişi yaşayabildiğine göre dünyada bulunan karalarda yaklaşık 36 milyar insanın yaşama kapasitesi var demektir.  Bu da şu andaki dünya nüfusunun yaklaşık altı katı demektir.
İnsanları apartmanlara yerleştirirseniz Türkiye büyüklüğünde bir arazi yeter de artar bile. Dünyanın geri kalanını ekip biçmek için rahatlıkla kullanabilirsiniz.

YANLIŞ: Uçakta cep telefonu kullanmak uçuş emniyetini tehdit eder ve uçağın düşmesine sebep olur.

DOĞRU: Federal Havacılık Kurulu, 25 senedir her türlü elektronik cihazı radyo frekansının 100 katındaki parazit seviyelerinde test etti, fakat hiçbir sorun meydana gelmedi. Kurum, çalışan elektronik cihazlarla uçağın düşmesi arasında bir bağlantının kanıtlanmadığını açıkladı. Bu nedenle havayolu şirketleri bu konudaki politikalarını kendileri belirliyorlar. Uçuş sırasında cep telefonunuzu kullanırsanız uçuş ekibiyle çatışma riskini almış olursunuz ancak uçak düşmez. Bundan dolayı kimi havayolu şirketleri, uçuş sırasında cep telefonu kullanımını serbest bırakmaya başladılar.

YANLIŞ: Beyninizin yüzde 10'unun kullanıyorsunuz

DOĞRU: İnsanlar buna 100 yıldır inanıyor. Ama bu aynı zamanda şu demek: İnsanlar 100 yıldır yanılıyor. Yapılan araştırmalarda, çekilen MR filmlerinde teknik olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığı görülüyor. Yani beynin aktif olmayan, bir başka deyişle sessizliğe gömülen hiçbir yeri yok. Beynimiz son derece meşgul. Aslında beynimizin yüzde yüzünü kullanıyoruz.

YANLIŞ: Einstein matematik dersinde başarısızdı.

DOĞRU: Bu, hemen herkesin inandığı yanlış bir bilgidir. Kaynağı ise 1935 yılında yayımlanan bir makaleye dayanır. Matematik derslerinde başarısız olan pek çok öğrenci bu hikâyeden cesaret alarak kendileri için de bir umut olduğunu düşünseler de, işin aslı Einstein henüz daha çok küçükken dehasını kanıtlamıştı.

YANLIŞ: Kahve, sarhoş bir insanı ayıltır.

DOĞRU: Yanlış! Alkol, vücut tarafından sabit bir oranda (bir birim olan 8 gr.’ı yaklaşık bir saatte) metabolize edilir ve bunu hızlandırmanın hiçbir yolu yoktur. Bir büyük boy birada (yarım litre) iki birim alkol vardır. Dolayısıyla iki büyük bira içerseniz, kanınızdaki alkol seviyesinin sıfırlanması dört saat alacaktır. Kahve yalnızca sizin daha uyanık bir sarhoş olmanızı sağlar. En iyisi alkolün etkilerinin kendiliğinden geçmesini beklemektir.

YANLIŞ: Alexander Graham Bell telefonu icat etti.

DOĞRU: Hepimiz Graham Bell’in telefonu icat ettiği ve ilk olarak sekreteri Watson’ı aradığıyla ilgili hikâyeyi duymuşuzdur. Fakat aslında çalışan ilk telefon bundan 15 yıl önce, Alman bir mucit olan Philipp Reis tarafından icat edilmişti. “Reis Telephon” ismini verdiği bu cihazı, ilk olarak 1861’de sunmuştu. Reis Telephon, müzik notalarını oldukça net olarak, ancak insan sesini zayıf bir şekilde iletebiliyordu. İnsan sesinin tel üzerinden ilk iletiminin Reis tarafından üretilen cihazla gerçekleştirildiği su götürmez bir gerçek. Ancak buna rağmen bütün övgüyü Bell alıyor.

YANLIŞ: Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülen tek insan yapısıdır.

DOĞRU: Bu iddia pek çok açıdan yanlıştır. Öncelikle, dünyaya, Çin Seddi’ni görebilecek kadar yakın bir noktada bulunuyorsanız, karayolu ağlarını ve insan yapımı daha birçok objeyi görebiliyorsunuz  demektir. Bir başka deyişle yalnızca Çin Seddi’nin göründüğü belli bir uzaklık yoktur. Dünyadan birkaç bin kilometre yüksekte ise insanoğlu tarafından yapılmış hiçbir şeyi görme olanağı yoktur.
internetten - mynetcom


0 yorum: "Doğru Bildiğimiz Yanlışlar"