Tarihin
neresine bakarsanız bakın, muhakkak dünyanın bir yerinde, özgün bir inanç ya da
mistik ya da okült bir yasam biçimi karşınıza çıkacaktır. Bu tür grupların ana
ilkesi kardeşliktir, kardeşlik adayı belli bir eğitim, öğrenim ve sınav
aşamasını yaşadıktan sonra ezoterik gizemlerle beraber yasamaya baslar ama
bunları dışarıya taşıması yasaktır. Çünkü bilgi özeldir ve yeterince
eğitilmemiş, amacını bilmeyen ve meraktan öteye geçemeyen yani hak etmeyen
kişilere verilemez. Yüzyılın sonuna doğru, çoğunluğu Rus olan bir grup okültist
ya da ezoterist gizemci peşpeşe ortaya çıktı; aralarında Madam H.P.Blavatsky,
Alexandra David Neale, P.D. Ouspensky ve G.I.Gurdjieff gibi çok önemli isimler
bulunuyordu. Dogu'nun tanımıyla bunlar; "Bilgeliğin Ustaları" ydılar.
Tümü, uzak geçmişin ezoterik ve gizemci mantığı doğrultusundaydı, kurdukları
gizem örgütleri günümüzde milyonlarca insani yönlendiriyor, yani
"kardeşlik" hala yaşıyor.
Yoksa,
Hıristiyanlığın gerçek lideri Nemrut'ta mıydı?
1920'de
G.I.Gurdjieff, Batı'ya geldi ve Fransa'da kendi adına bir gizem ya da ezoterizm
okulu açtı, okulun izlediği yol çok eski bir ezoterik okulun yoluydu; bu çok
uzak geçmişten gelen okulun adı "Sarmoung Kardeşliği" idi. ipucu
izlendiğinde, (Gurdjieff hakkında yazılan otobiyografi de bu yöndedir.) adi
geçen örgütün temelinde büyük bir olasılıkla, bir zamanlar Kuzey Mezopotamya'da
gelişip, yayılan ama sonra yok edilen Hıristiyan Gnostik Okulu'ndan geriye
kalanlar bulunuyordu, izleri sürdürdüğümüzde bu kez günümüz Türkiye'sinin
sınırlarının içine giriyor ve kayıp gizem okulunun Güneydoğu Anadolu'da
bulunduğu anlaşılıyordu yani Gurdjieff'in kurduğu örgütün en uzak geçmişinde
yer alan kayıp gizem okulu Anadolu'daydı; Fakat nerede? iste burada ortaya
çıkan bir adam yeri bulduğunu söyledi, adamın adi Adrian Gilbert'ti.
1972'de,
Adrian Gilbert hacı olmak amacıyla, Filistin'e, Hz. İsa'nın doğum yeri olan
Betlehem'e gitmişti. Aslında bilgeliğin peşindeydi, bir gizem örgütü arıyor ve
eğitilmek istiyordu. Bölgede bir gizli okulun olduğunu duymuştu, kulağına
gelenlere göre Matta İncili'nde adi geçen Maji Okulu buradaydı, siki bir
arayışın ve gizem dedektifçiliğinin sonucunda, o da Gurdjieff'in izine
rastladı, Filistin'de ortaya çıkan iz, Fransa'da gelen izle Anadolu'da
birleşiyordu ve Adrian Gilbert artık sonuçtan emindi; kayıp "kardeşlik
Okulu" nün liderini ve yerini bulmuştu; Gilbert'e göre örgütün kurucusu
Commagene Kralı l. Antiochus, yeriyse Nemrut Dağı'ydı.
Nemrut
Dağı hep gizemli iddialara hedef oldu; hatta uzaylıların gizli üssü olduğu bile
iddia edildi; kesin olan tek şey dağda bilinmeyen ya da henüz keşfedilmemiş
tünellerin olduğu ve efsanevi Commagene Kralı l. Antiochos'un kayıp mezarıdır.
Dağın gizemi, çok değişik alanlara yöneliyor;
Hıristiyanlığın
burada başlamasından tutun da; İsa'nın doğumundaki simgesel anlama ve de
Noel'in yanlış zamanda kutlanmasına kadar... "The Orion Mystery ve The
Mayan Prophecies" kitaplarının yazarlarından araştırmacı Adrian Gilbert,
bu sırrı kovaladı, Rusya'dan Fransa'ya ve Mısır'a, Filistin'den Güneydoğu
Anadolu'ya uzanan yorucu bir çalışmadan sonra edindiği bilgileri, inanılmaz
iddialarla bütünleştirerek, bir kitap yazdı ve gizem büyüdü
Sıra
Urfa'da
Gilbert,
Kral l. Antiochus'un yaşadığı çağda var olan Sarmoung kardeşlik Örgütü ile
yakin ilişkisi olduğu görüsünde, onun Kuzey Fırat bölgesine yayılan küçük
krallığının ana simgesi aslandı ya da Commagene Aslanı'ydı. Nemrut Dağı'nda
bulunan dev mezar anıtta, astrolojik ve Hermetik simgeler kullanılarak, gizem
vurgulanmıştı. Nemrut'ta bulunan Aslan kabartmasının üzerindeki Astrolojik
simgeler aslında bir horoskop yani yıldız haritasıdır ve Gilbert burada
belirtilen işaret edilen iki zaman dönemiyle, Kral'ın doğum ve inisiye yani
örgütte eğitildiği tarihleri işaret ettiği düşüncesindedir, bu tarih 6 Ocak'tır
yani İsa'nın Yahya Peygamber tarafından vaftiz edildiği tarih yani özgün adıyla
"epiphanes" günü.Günümüzde, ayni tarihte Ortodokslar suya haç atarak
kutlamalar yapıyorlar. Gilbert, Kral Antiochus'un krallığının henüz bulunmamış
bir yerinde 35 derece eğiminde, 155 metre uzunluğunda, nereye gittiği
bilinmeyen bir tünel olduğunu iddia ediyor. Aslında bu iddia doğru, çünkü
arkeologlar uzun zamandan beri bu bulmacanın peşindeler, Kahta'dan Nemrut
Dağı'na uzanan tünellerin varlığı biliniyor ama nereye gittikleri henüz
anlaşılamadı zira o boyutta kazılar yapılmış değil. Gilbert Commagene Kralı'nın
doğum tarihini de hesaplıyor; bu tarih Güneş'in, Regulus yıldızıyla Aslan
Burcu'nda buluşum yaptığı tarih yani 29 Haziran. Adrian Gilbert, Urfa'nın da
(Eski adıyla Edessa) Orion Bilgeliğiyle ilgili bir astrolojik merkez olduğu
görüsünde ve bunun kanıtlarının da Eski Ahit'te yani Tevrat'ta bulunduğunu
belirtiyor
Kral'ın
doğumu ve Mısır'a uzanan yol
Hıristiyanlığın
ilk yıllarında Urfa, çok önemli bir eğitim merkeziydi ve kutsal kalıntılar hala
orada görülür. Haçlılar'ın yıkımlarından sonra bölge, 1145'de İslam Komutanı
Zengi tarafından ele geçirilmiş ve 1146'da da Zengi'nin oğlu Nureddin,
Haçlıları tamamen uzaklaştırmıştı.
Gilbert,
araştırmalarında kayıp kardeşlik Örgütü'nün izlerinin Urfa'da da bulunduğu
belirtiyor ve Matta İncili'ndeki "Maji Öyküsü" nü hatırlatıyor.
Mesih'in yani İsa'nın doğumu yani Christmas Günü sandığımız gibi 25 Aralık
değildir, bu tarih aslında antik bir Pagan festivalini simgeler (Mitralar'ın
doğum Kutlamaları). Gerçek Christmas Milattan önceki 7. yılın 29 Temmuz'udur
yani İsa milattan 7 yıl önce doğmuştur ve o gün gök konumu çok özeldir; Güneş
her yıl ayni tarihte, "Kral'ın doğumu" konumuna girer Aslan
Burcu'ndaki "Küçük Aslan" ya da "Aslan Yürek" de denen
Regulus'la buluşur. Bu ayni zamanda da, göğün en parlak yıldızı olan Sirius'un
yükseliş döneminin hemen sonrasıdır yani Sirius özgün periyodundaki görünmezlik
dönemini bitirerek, yükselmeye baslar. Mısır Mitolojisi'nde Sirius yıldızı,
Tanrıça İsis'in özel yıldızıdır, görülmediği dönemde Tanrıça hamiledir,
yükseldiğinde yani parlamaya başladığında oğlu Horus doğar, bu da Güneş Regulus
buluşmasıyla simgelenir.
Simgelerin
fırtınası
ilk
Hıristiyanlar, bu mitolojik kavramı kullandılar, Sirius'un yükselmesi Meryem'in
doğumuydu ama bu kez doğan Horus değildi çünkü Meryem'in oğlu İsa'ydı, ayni
anda görülen diğer parlak yıldızlar da önemliydiler, örneğin Orion İsis'in esi
yani kocası olan Osiris'ti, Hıristiyan kültü, Osiris'e Joseph yani Meryem esi
kişiliğini verdi. Procyon yıldızı da. Sirius gibi Orion'dan sonra yükselir ve
İsis'in kız kardeşi Nephthys ile simgelenir ve o da orta es kişiliğiyle bazı
erken Hıristiyanlık söylencelerinde yer alır.
Zodyak
yani. Burçlar Kuşağı genelde hayvanlarla simgelenir, Öküz yani Boğa, Koyun yani
Koç burçları İsa'nın doğduğu ahırda bulunan ve yemlenen yani beslenen iki
hayvandır ve ahir Bethlehem kasabasındadır, kasabanın adinin anlamı
"Ekmeğin Yeri" dir, Bethlehem kasabası, Judah bölgesinde yani
İsrail'in Aslan Kabilesi'nin yaşadığı yerdedir ve bu kabilenin simgesi Aslan
Burcu'ndaki ya da takımyıldızındaki Regulus'tur, sonuç olarak ezoterik anlamda
Güneş Regulus buluşumu, İsa'nın ahırdaki doğumunu simgeler.
Üç
gizemli adam mi yoksa gezegen mi?
Bebek
İsa'yı ziyarete geldiklerine inanılan üç çoban krala Bethiehem'e giden yolu
yıldızlar gösterir, yıldızların geleneksel yeri ekliptiğin kuzeyindeki simgesel
bir hattı oluşturur, bunlar Sirius'tan önce doğan Procyon, Castor ve
Pollux'tur, çoban krallara yol gösterirler yani Sirius'un doğacağı yeri
gösterirler. Adrian Gilbert, İsa'nın doğumunda parlayan ve Bethiehem'den
izlenen büyük yıldızın tek olmadığına hatta yıldız olmadığına inanıyor, ona
göre parlaklığın nedeni iki dev gezegenin yani Satürn ile Jüpiter'in
buluşumuydu, buluşum Balık Burcu'ndaydı ve bu nedenle de Hıristiyanlığın gerçek
simgesi balıklı, iki dev gezegen, o konumda aksam göğünün (saat 21:30 civarı)
en parlak gök cisimleridirler ve çok net olarak çıplak gözle görülebilirler. Üç
çoban kralın ezoterik anlamları da böyledir yani Melchior, Caspar ve
Balthasar'in; Satürn ve Jüpiter, iki kralla simgelenir; Melchior (Altın Kralı
Jüpiter) ve Caspar (Mür yani koku kralı Satürn); Jüpiter astrolojik anlamda,
sağlığı ve zenginliği simgelerken, Satürn ölüm ve mezarın yanı sıra uzun yaşamı
simgeler. Mür, Mısır mitlerinde Satürn simgeselliği doğrultusunda, mumyalamada
kullanılan bir maddedir. Üçüncü Çoban Kral yani üçüncü gezegen Güneş'e en yakin
gezegen olan Merkür'dür, bu da Balthasar'dır (veya Belteshazzar), ismin anlamı
"Yüce Efendi'nin Öcüsü" ya da en yakin yardımcısı seklindedir.
Merkür, Güneş'ten biraz önce doğar yani sultanin veziri gibidir. Bebek İsa'ya
altın ve mür'ün yanı sıra Balthasar tarafından verilen üçüncü armağan günnük ya
da buhurdur, günnük simgesel olarak majikal fonksiyonları uyandırır ve Merkür
ile astrolojik doğrultuda ilişkilidir
Zaman
geçerken, yanılgımız artıyor;
Adrian
Gilbert, tüm öykünün anlamının farklı olduğu görüsünde, bizlere bu şekilde
İsa'nın doğum horoskopunun yani yıldız haritasının anlatılmak istendiğini
düşünüyor, eğer okuma doğru yapılırsa kesin zaman belirlenecektir, İsa da Horus
gibi bir kral olarak doğmuştur, gezegenlere uygun armağanlar onun doğumunu
simgelerler, Matta İncili'nde armağanların bastan çıkarıcı oldukları ve egosal
amaçlarla kullanılabilecekleri vurgulanır. Yani üç gezegenin negatif yönleri
vurgulanır, negatif yönler pratik Maji'nin reddedilmesi (Merkür), ölümsüzlük
arzusu (Satürn) ve krallık yani iktidar hırsıdır (Jüpiter). Daha sonraki
olaylarda benzer anlamlar içerirler, Yahya Peygamber Ürdün Irmağı'nda İsa'yı
vaftiz ederken Cennet'ten gelen bir güvercin simgeselliğinde İsa'ya en yüksek
armağan verilir, bunun anlamı gezegendeki en yüksek krallığın onaylanmasıdır.
Artik o. Logos'un yani Var oluş'un aracı olmuştur.
Yani
Vaftiz'in simgeselliği ve 6 Ocak kutlamalarının anlamı göksel buluşmanın
gerçekleşmesi daha da ötede İsa'nın göksel doğumudur. Fakat daha sonra bu tarih
değişecek, 25 Aralık'a kayarak, antik Roma'nın Satürn senlikleri Mitralar'ın
doğumu ile karışacaktır.
Bütün
bunlardan anlaşılan şey, kayıp kardeşlik Örgütünün içeriğidir, Horus'tan,
İsa'ya oradan da Kral l. Antiochus'a uzanan gizemin ezoterik anlamı ve bunun astrolojik
metotla, Hermetik Bilgelik düzeyinde simgeselleştirilmesidir fakat tüm
anlatılar ve Gilbert'in iddiaları yine de asil gizemi açıklayamıyor;
yıldızların ve gezegenlerin etkinliği ya da önemi acaba kutsallık düzeyinde
ezoterik simgesellik midir? Yoksa, dünya dışındaki bir yerler mi ima
edilmektedir? Sir, Orion ve Sirius'ta saklı gibidir; birgün bunu da
öğreneceğiz; ne zaman mi? Kim bilir, belki de Nemrut Dağı'nın altında yatan
gizemi çözdüğümüz zaman...
0 yorum: "Nemrut Dağı ve Gizemleri"