TEVRAT’TAN
1500 YIL ÖNCESİNE AİT EBLA TABLETLERİNDE ADI GEÇEN PEYGAMBERLER
M.Ö.
2500’lü yıllardan kalma Ebla Tabletleri, dinler tarihi açısından çok önemli
bilgileri günümüze kadar taşımaktadır. Arkeologlar tarafından bulundukları 1975
yılından itibaren birçok kez araştırma ve tartışma konusu olan Ebla
Tabletlerinin en önemli özelliği ise, içinde İlahi kitaplarda bahsedilen üç
peygamberin adının geçmesidir.
Önemli
bilgiler içeren Ebla tabletlerinin, binlerce yıl sonra bulunması, Kuran’da
bildirilen toplulukların durumunun coğrafi olarak da açıklanması bakımından
oldukça önemlidir.
Ebla, M.Ö.
2500 yıllarında, bugünkü Suriye’nin başkenti olan Şam ile Türkiye’nin
güneydoğusunu da içine alan bir bölgeyi kapsayan bir krallıktı. Bu krallık,
kültürel ve ekonomik olarak doruğa çıkmış ama bir dönem sonra -birçok
medeniyette olduğu gibi- tarih sahnesinden silinmişti. Ebla Krallığının,
döneminin önemli bir kültür ve ticaret merkezi olduğu, tuttukları kayıtlardan
da anlaşılıyordu. Eblalılar devlet arşivi oluşturan, kütüphane kuran ve ticari
sözleşmeleri yazılı kayıt altına alan bir medeniyetin sahibiydiler. Hatta
Eblaca (Eblait) denen kendi dillerini oluşturmuşlardı. (Ebla”, Funk &
Wagnalls New Encyclopaedia, (c) 1995 Funk & Wagnalls Corporation, Infopedia
2.0, SoftKey Multimedia Inc.)
Ebla’da
kazı alanı.
Yer Altında
Saklı Kalan Dinler Tarihi
1975
yılında yapılan kazılarda ilk bulunduğunda, o zamana kadar klasik bir arkeoloji
başarısı olarak değerlendirilen Ebla Krallığı, gerçek önemini çivi yazılı
yaklaşık 20.000 tablet ve parçalarından meydana gelen arşivin bulunması ile
kazanmıştır. Bu arşiv, aynı zamanda diğer arkeoloji uzmanlarının üç bin yıldan
beri bildikleri bütün çivi yazılı metinlerin dört kat daha fazlasıydı.
Tabletlerdeki
dil, Roma Üniversitesi’nde arkeolojik yazı uzmanı olan İtalyan Giovanni Pettitano
tarafından çözüldüğünde, konunun ne denli önemli olduğu daha da iyi anlaşılmış
oldu. Bu sayede Ebla Krallığının ve bu muazzam devlet arşivinin bulunmuş olması
artık yalnızca arkeolojik değil, dini çevreleri de ilgilendiren bir konu haline
gelmişti. Çünkü tabletlerde Kuran-ı Kerim’de adı geçen melek Mikail (Mi-ka-il)
yanı sıra (Doubleday, 1981, s. 271-321) üç İlahi kitapta bahsedilen
peygamberlerin adı geçiyordu. Hz. İbrahim (Ab-ra-mu), ve Hz. İsmail
(Iş-ma-il)’in isimleri… (Howard La Fay, “Ebla: Bilinmeyen Büyük Bir
İmparatorluk”, National Geographic Magazine, Aralık 1978, s. 736)
Ebla
Tabletlerindeki İsimlerin Önemi
Ebla
Tabletlerinde saptanan peygamber isimlerinin çok büyük bir önemi bulunmaktadır.
Çünkü bu isimlere ilk kez bu kadar eski bir tarihi belgede rastlanmaktaydı.
Tevrat’tan 1500 yıl öncesine ait olan bu bilgiler oldukça dikkat çekiciydi. Hz.
İbrahim’in isminin tabletlerde geçiyor olması, Hz. İbrahim ve onun getirmiş
olduğu dinin Tevrat’tan önce var olduğunu teyit ediyordu.
Tarihçiler
Ebla’da bulunan tabletleri bu açıdan değerlendirdiler ve Hz. İbrahim ve onun
risaleti hakkındaki bu önemli keşif, dinler tarihi açısından önemli bir
araştırma konusu haline geldi. Amerikalı arkeoloji uzmanı ve dinler tarihi
araştırmacısı David Noel Freidmann da yaptığı incelemelere dayanarak
tabletlerdeki İbrahim ve İsmail gibi isimlerin peygamber isimleri olduklarını
bildiriyordu. (Bilim ve Teknik Dergisi, sayı 118, Eylül 1977 ve sayı 131, Ekim
1978)
Tabletlerde
Geçen Diğer İsimler
Yukarıda da
belirttiğimiz gibi tabletlerde geçen isimler, üç İlahi kitapta bahsedilen
peygamberlerin ismiydi ve tabletler Tevrat’tan çok daha eskiydiler. Ayrıca bu
isimlerin yanı sıra tabletlerde başka konular ve yer isimleri de geçiyordu. Bu
bilgilerden ve yer isimlerinden anlaşıldığına göre ise, Eblalılar ticarette
başarılıydılar. Ayrıca yazılarda Ebla’ya uzak olmayan Sina, Gazze ve Kudüs
isimleri de geçiyordu. Bu da Eblalıların bu yerlerle olan ticari ve kültürel
ilişkilerini gösteriyordu.
Tabletlerde
görülen önemli bir ayrıntı ise Lut kavminin yaşadığı yer olan Sodom ve Gomorra
bölgelerinin isimleri idi. Bilindiği gibi Sodom ve Gomorra, Ölüdeniz kıyısında,
Lut kavminin yaşadığı, Hz. Lut’un tebliğ yapıp insanları din ahlakına çağırdığı
bölge idi. Bu iki yerin dışında ayrıca Kuran ayetlerinde geçen İrem şehri de
Ebla Tabletlerinde geçen isimlerin arasında bulunmaktaydı.
Bu
isimlerin en dikkat çekici yanı ise, peygamberlerin tebliğ ettiği kitaplar
dışında şimdiye kadar bulunmuş başka hiçbir metinde geçmiyor olmalarıydı. Bu o
dönemde hak dini tebliğ eden peygamberlerin haberlerinin bu bölgelere de
ulaştığını gösteren önemli bir belge niteliğini taşımaktadır. Reader’s Digest
dergisindeki bir makalede, Kral Ebrum’un iktidarı döneminde Eblalıların
dinlerinde değişim olduğu, insanların Yüce Allah’ın adını yüceltmek için
isimlerine ön ek kullandıkları kaydedilmiştir.
Yüce
Allah’ın Vaadi Haktır…
Yaşadıkları
dönemden yaklaşık 4500 yıl sonra ortaya çıkan Ebla tarihi ve Ebla Tabletleri
gerçekte çok önemli bir gerçeğe de dikkat çekmektedir: Yüce Allah, Ebla’ya da
her topluluğa olduğu gibi elçiler göndermiş ve onlar da kavimlerine gönderilen
dini tebliğ etmişlerdi.
Kimi
kavimler kendilerine ulaşan dini kabul edip hidayete ermiş kimileri ise
peygamberlerin tebliğ ettiği dine karşı çıkıp sapkın bir hayatı tercih
etmişlerdir. Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunan herşeyin Rabbi olan
Yüce Allah, bu gerçeği Kuran’da şöyle bildirmektedir:
“Andolsun,
Biz her ümmete: “Allah’a kulluk edin ve tağuttan kaçının” (diye tebliğ etmesi
için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi,
onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da
yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.” (Nahl Suresi, 36)
Kaynaklar:
1) “Ebla”,
Funk & Wagnalls New Encyclopaedia , (c) 1995 Funk & Wagnalls
Corporation, Infopedia 2.0, SoftKey Multimedia Inc.
2) Mitchell
Dahood, “Ebla”, The Academic American Encyclopaedia ,Op. Cit.
3) Howard
La Fay, ” Ebla: Bilinmeyen Büyük Bir İmparatorluk “, National Geographic
Magazine , Aralık 1978, s. 736.
4) Chaim
Bermant ve Michael Weitzman, “Ebla: Arkeolojide bir İlham” , Times Kitapları ,
1979, Wiedenfeld ve Nicolson, İngiltere, s. 184. Köşeli parantez içindeki
isimler: [İbrahim], [Ismail], [İsrael], [Davut], [Mikail], ve [Mikah] bu
yazının yazarınca eklenmiştir.
Ebla’nın
yeri.
EBLA
TABLETLERİ VE KUR’AN-I KERîM
M.Ö.3000’li
yıllardan kalma Ebla Tabletleri Kitab-ı Mukaddes’te yani Tevrat, İncil ve
Zebur’u ve Kur’an-ı Kerîm’i doğruluyor.
Arkaeolojik
araştırmalara gösteriyor ki Hz. İbrahim (as) çok eski zamanlardan beri
biliniyor. 1975 yılında Suriye’de M.Ö.3’üncü binyıldan kalma tabletler
günyüzüne çıktı.
EBLA –
Kuzey Suriye’de Halep’in güneyinde, Tell Mardikh kentinde İtalyan arkaeolog
Paolo Matthiae tarafından 1968 yılında 56 hektarlık alanda bulundu. 1975
yılında site kazıldığında, Matthiae Ebla’nın kraliyet arşivlerini ortaya
çıkardı ki bunlar M.Ö. 2500-2200’lü yıllardan kalma 14,000’den fazla bir çivi
yazı kolleksiyonuydu. Kuneiform tarzda yazılı karakterler Sümer kökenli ve
Ebla’nın semitik halkına adapte edilmiş olup, gösteriyorlar ki ticari bir
aristokrasiyle yönetilen bir kent olan Ebla önemli bir ticaret merkeziydi ve
seçilmiş bir kral ile hükmolunuyordu. Ayrıca bu tabletler M.Ö. 3’üncü binyılda
Mısır ve Mezopotamya ile derin bir rekabet halinde olan bir Suriye
medeniyetinin tanığı.[1]
Tabletler
şu ana dek bilinen en eski Sami diliyle yazılı idi. Bu dile bilim adamları
Eblait dili adı verdiler. Dahası bu tabletler Kur’an-ı Kerîm’deki birçok yer ve
kişi adını da gün yüzüne çıkardılar. :
Kitab-ı
Mukadddes’e göre İbraniler’in ataları Ebla’nın kuzeydoğusundan tabletlerde
geçen Harran’dan Filistin’e gelmişlerdi.Bu,arkaelogların dikkatlerini Kitab-ı
Mukaddes’te geçen bazı olaylara çekti ve bu düşünce Ebla tabletlerinde geçen
Sami isimlerinden İbrahim, İsmail, ve Esav (*) kelimeleriyle destek buldu.[2]
Bu kişi
adlarınin bazilari daha önce Kutsal Kitap’tan başka sadece Kur`an-ı Kerimde
bahsedilmişti:
En ilgi
uyandırıcı şeyler Ebla tabletlerinde geçen kişi isimleriydi. “Ab-ra-mu”
(İbrahim), “E-sa-um” (Esav), ve “Sa-u-lum” (Talut). Bir de İbrani gelenekleri
dışında başka bir yerde daha önce görülmeyen “Da-u-dum” (Davut),
“Til-Turakhi”(Terah), “Sodom ve Gomorrah”(Lut Kavmi) ve “Irem” (İrem bahçeleri).[3]
Ebla’da
ismi geçen kişi isimleri Tevrat’ta da geçiyor. Ab-ra-mu [İbrahim], Iş-ma-il
[Ismail], Iş-ra-il [Israil], Da-u-dum [Davut], Mi-ka-il [Mikail], Mi-ka-ya
[Mikah] (*) ..bunlardan birkaçı. [3]
Adem,
Havva, Nuh, İbrahim, Hacer, İsmail, İsrail, Mikail, Davut, Talut da ismi geçen
kişiler arasında (“Ebla Arşivleri”[4], Doubleday, 1981, s. 271-321.)
Bazı Eski
Ahit yorumcuları da isimlerin aynı karakterlere ait olduğunu ama bunların
tarihlerinin M.Ö.3.binli yıllar olduğu neticesine vardılar. Her ne kadar
kitabımız Kur’an-ı Kerîm’in doğruluğu ortaya çıksa da dikkatli düşünen birisi
Tevrat’ın verdiği tarihlerin sağlıklı olmadığı sonucuna varabilir. Zira, bu
buluşlar:
“Dini
önderlerin tarihselliğini yaygın bir şekilde kabul ettirmekle birlikte Eski
Ahit’in onlar hakkında verdiği bilgilerin kabul edilebilirliğini sarstı; ve
İncil tarihçi lerinin Kutsal Kitap’ın tamamen tarihi olarak doğruluğu konusunu
zora soktu.”[5]
[1] “Ebla”,
Funk & Wagnalls New Encyclopaedia, © 1995 Funk & Wagnalls Corporation,
Infopedia 2.0, SoftKey Multimedia Inc.
[2]
Mitchell Dahood, “Ebla”, The Academic American Encyclopaedia, Op. Cit.
[3] Howard
La Fay, “Ebla: Bilinmeyen Büyük Bir İmparatorluk”, National Geographic
Magazine, Aralık 1978, s. 736.
[4] Chaim
Bermant ve Michael Weitzman, “Ebla: Arkeolojide bir İlham”, Times Kitapları,
1979, Wiedenfeld ve Nicolson, İngiltere, s. 184. Köşeli parantez içindeki
isimler: [İbrahim], [Ismail], [İsrael], [Davut], [Mikail], ve [Mikah] bu
yazının yazarınca eklenmiştir.
[5] A.g.e.,
s. 68.
Esav =
Tevrat’a göre Yakup (as)’ın kardeşi
Mikah =
Tevrat’ta adı geçen önderlerden biri
Terah =
Tevrat’ta Hz.İbrahim’in öz babası. Vefat ettikten sonra Hz.İbrahim’e bakan putperest
amcası Azer idi. Kur’an-ı Kerîm’de Hz.İbrahim’in amcasına saygıdan dolayı
“Baba” diye seslendiğini anlıyoruz. Gerçekten de Aramîce’de saygı duyulan
büyüklere Baba diye hitap edilir.








0 yorum: "Ebla Tabletleri’ndeki Esrarengiz Sırlar"