Yaşlı Kızılderili
reisi kulübesinin önünde oturmuş, torunuyla az ötede birbiriyle boğuşup duran
iki kurt köpeğini izliyordu. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki
yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde
boğuşup duruyorlardı.
Dedesinin
sürekli göz önünde tuttuğu, yanından hiç ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk,
kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci
köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz
olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis,
bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
- `Onlar`
dedi, `benim için iki simgedir evlat.`
- `Neyin
simgesi` diye sordu çocuk.
- `İyilik
ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük
içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu
düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.
Çocuk,
sözün burasında; `mücadele varsa, kazananı da olmalı` diye düşündü ve her
çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
- `Peki`
dedi. `Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?`
Bilge reis,
derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
- `Hangisi
mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!


0 yorum: "İKİ SİMGE"