Mansa Musa
(hükümdarlık 1312-1337), günümüz
değeriyle 400 milyar dolarlık bir servetle dünyanın bugüne kadar gördüğü en
zengin hükümdardır. Yaklaşık 60.000 kişilik Hac kafilesiyle gittiği her yerde
parayı savurgan bir şekilde harcamış ve sadece yol üzerinden geçerken Mısır’ın
12 yıllık ekonomisini düzeltmiştir. Biliyorum hikayesini merak ediyorsunuz o
zaman hemen başlayalım.
Mansa Musa
kimdir?
Genelde
Afrika tarihi hakkında fazla bilgi verilmez sanki orada herhangi bir ülke
kurulmamış, ticaret yapılmamış imajı insanlarda yerleşiktir. Ama bunun tersini
hem Avrupa’ya hem İslam Alemi’ne kanıtlayan kişi Mali Kralı Mansa Musa’dır.
Mali ve
çevresindeki altın yatakları sayesinde inanılmaz bir servete kavuşan Sultan
aynı zamanda dindar bir Müslümandır. Küçük yaşta yanlışlıkla annesinin
ölümüne sebep olan Mansa Musa bu yüzden
asla kendini affetmemiştir. Bu yükün altından kalkmak için sürekli oruç tutmuş, hayırişlerine büyük önem vermiş ve en önemlisi din alimlerinin tavsiyesiyle Hz.Muhammed (S.A.V) ‘ın mezar-ı şerifine büyük bir Hac düzenlemiştir. Bu kafilede
2000 ton altın, 80 deve, 500 den fazla köle, cariyeler de dahil olmak üzere
60.000 kişidir. Bu neredeyse bir orduya eşittir.
Mansa
Musa’nın Serveti
Mali
Sultanı’nın servetinin kaynağı ilk başta tuz ve altındı. Yaptığı seferler de
Mali için büyük servet kaynağı olmuştur. Ülkenin sınırları doğuda bakır
madenleriyle ünlü Nijer’e, batıda Tekrur’e, güneyde ormanlık bölgesiyle Volta
Calon’a ve en önemlisi kuzey kısımdaki Sahra’nın tuz madenlerine uzanıyordu.
Mansa Musa akıllı oynamıştı.
Efsanevi
Hac
Sultan
annesinin ölümünden sonra bu günahı için büyük bir hac yolculuğu kararı
almıştır ve gücünün doruğunda olan ülkeden
bir fermanla altın ve erzak talep etmiştir. Ülkenin başına da oğlu
Muhammed’i bırakan Mansa Musa 60.000 kişilik dev kafilesiyle yaptığı dev sefer
başlamış olur.
Hac
sırasında eğer kafile bir şehirde
durursa Mali Sultanı oraya bir cami yaptırdı. Bir gün yolu o sıralar Kahire’ye
hükmeden Memlük Sultanı’nın da huzuruna çıkar. Protokol gereği Memlük
Sultanı’nın önünde eğilmesi gerekiyordu. Mansa Musa’nın cevabı ise aynen
şöyleydi ”Ben ancak Allah’ın huzurunda eğilirim.” Oradan Memlük Sultanı’na çok değerli
hediyeler ve hazineye bol miktarda altın bağışlayarak ayrılmıştır.
Memlük
Sultanı, bu yabancı diyarlardan gelen konuğuna ve altınlarına hayran kalıp ona
Mısırda kaldığı süre boyunca bir saray tahsis etmiştir. Mansa Musa ve hac
kafilesi’nin Mısır’da kalışı ise ayrı bir olaydır. Mali Kralı ve halkı yaptıkları tüm alışverişlerde kat
kat daha fazla para vererek, sürekli hayır işleri yaparak bir anda ülkede
enflasyona sebep olmuştur. Ülkede bir anda altının değeri düşmüştür. 12 yıllık
dönem boyunca ekonomi böyle kalmıştır. Bu duruma Venedikli tüccarlar bile
ülkelerine yazarak Mali Krallığı’nın yeni bir ticaret merkezi olacağını
duyurmuşlardır.
Mansa Musa
yolculuğuna devam ederken geçtiği yerlerden Hac için gittiği yerlerden hacılar
için topraklar ve mülkler satın almıştır. Sonunda Mekke’ye gelen Sultan bir
yandan geliş amacını yerine getirirken bir yandan da halkı ve hacıları
sevindirmiştir.
Dönüş
yolunda talihsizlik Malilileri vurmuş ve Bedeviler tarafından saldırıya
uğramışlardır. Parasız kalan Mali Kralı eve dönebilmek için, Mısır
tefecilerinden borç almak zorunda kalmış ve döndüğünde kat ve kat fazlasıyla
ödemiştir.
Son Söz
Bu hac
seferi birçok olayı tetiklemiştir. İlk başta Afrika, Avrupa tarafından
tanınmıştır. Mali Kralı’nın ölümünden 2 yıl sonra Angelina Dulcert tarafından
çizilen bir haritada resmedilmiştir. Esas popüler olan, Mansa Musa’nın elinde
bir altın parçası ve ve altın bir asayla 1375 yılında Abraham Cresques
tarafından çizilen Catalan Atlası’dır.
İslam
ülkeleriyle yapılan ilişkiler sonucu ticaret canlanmıştır. Yaptırdığı
camilelerle Afrika cami mimarisinin temelleri atılmıştır. İnancına bağlılığı ve
başka dinlere saygısıyla örnek bir insandır.
İşte Mansa
Musa’nın dünyanın gelmiş geçmiş en zengin adamının öyküsünün bir kısmı, okuduğunuz için çok teşekkürler.
0 yorum: "Mansa Musa-Gelmiş Geçmiş En Zengin Adam"