Mayalar,
Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünü 365.2421 gün olarak hesaplamışlardır.
Bu rakam şu anda aynı yörüngeyi 365,2424 gün olarak hesaplayan Gregoryen
Takvimi'nden daha kesindir. Yapılmış olan en son uzay araştırmalarında elde
edilmiş bulunan sonuçlar, Mayaları haklı çıkarmıştır. Uzay çalışmalarında
bilgisayarlarla elde edilen sonuç 365.2422'ydi.
Mayalar,
gözlemlenmesi hemen hemen mümkün olmayan gökyüzü hareketlerini de biliyorlardı:
Dresten Kodeksi yazıtlarında, çeşitli gezegenlere, hatta çeşitli yıldızlara ait
tanımlarla karşılaşmaktayız. Dünya'nın Güneş çevresindeki dönüşünü bu kadar
kesin bir doğrulukla hesap edebildiklerini hadi aklımız şöyle ya da böyle
alıyor diyelim. Peki, bizim "ilkel" damgasını vurduğumuz bu insanlar,
görmeleri mümkün olmayan gökyüzü hareketlerinin nasıl biliyorlardı?
Dresten
Kodeksi yazıtlarının, 11. sayfasında Venüs gezegenine ait tanımlarla
karşılaşmaktayız. Venüs yılını 583,92 gün olarak hesaplamış olan Mayalar, Venüs
yörünge verilerini o denli iyi tanıyorlardı ki, 6000 yıl için sadece 2 saatlik
hata yapmışlardı. Dresten Kodeksi'nde ayrıca; Merkür, Jüpiter, Satürn ve Mars'a
ait çeşitli bilgilere de yer verilmiştir. Dresten Kodeksi'nin içindekiler
bunlarla da bitmiyor. Gezegenlerin birbirlerine karşı, hatta onların Dünya'ya
karşı olan o anki durumunu bile vurgulamışlardır.
Sözünü
ettiğimiz bütün bu hesaplamaları, tesadüfen bulabilmiş olmalarının mümkün
olmadığı ortadadır. Ayrıca şunu bir kez daha belirtelim ki; bu kadar kesin
sonuçların günümüzde bile elde edilebilmesi, ancak uzay araştırmalarında
kullanılmış olan son model elektronik aletler sayesinde mümkün olabilmiştir.
Piskopos
Diego de Landa'nın yok etme hırsından geriye kalabilmiş olan belgelerin sayısı
ne yazık ki hiç de fazla değildir. Günümüze kadar gelebilmiş belgeler, Madrid
Kodeksi, Paris Kodeksi ve Dresten Kodeksi olarak adlandırılmıştır. Tabii bir de
bunlara, 18. yüzyıl başlarında Rahip Francisco Kısemen tarafından bulunarak
tercüme edilen, Mayaların Kutsal Kitabı olan Popol Vuh'u da eklememiz gerekir.
Madrid
Kodeksi, Rahip Brasso tarafından, İspanya'daki bir profesörden teslim
alınmıştır. Paris Kodeksi'yse, 1860'ta, Paris Ulusal Kütüphanesi'nin bir çöp
kutusunda bulunmuştur. Bugün kütüphane tarafından en değerli eser olarak
korunmaktadır. Dresten Kodeksi'ne gelince. Kraliyet kütüphanesinin memuru Yohan
Kristiyan Götz tarafından, 1793'te, bir Viyanalıdan çok ucuz bir fiyata satın
alınmıştır. Büyük bir olasılıkla, ataları bir zamanlar Amerika'da olan bir İspanyol’dan
miras kaldığı tahmin edilmektedir.
Paris Kodeksi'nin çeşitli kehanetlerden oluştuğu zannedilmektedir. Fakat ne tür kehanetlerin söz konusu olabileceği daha belirlenememiştir. Üstü kapalı ve özel şifreli bir kodlama sistemiyle yazıldığı için, bu metinleri anlamak son derece güç olmaktadır. Madrid Kodeksi ise, yıldız fallarından ve bu fallara nasıl bakılacağının rahiplerce yapılmış kullanma talimatlarından oluştuğu söylenmektedir. Eğer bu doğruysa, yıldızlara bakılarak geleceğin okunmasının, Maya rahipleri için oldukça önemli bir yeri vardı.
Paris Kodeksi'nin çeşitli kehanetlerden oluştuğu zannedilmektedir. Fakat ne tür kehanetlerin söz konusu olabileceği daha belirlenememiştir. Üstü kapalı ve özel şifreli bir kodlama sistemiyle yazıldığı için, bu metinleri anlamak son derece güç olmaktadır. Madrid Kodeksi ise, yıldız fallarından ve bu fallara nasıl bakılacağının rahiplerce yapılmış kullanma talimatlarından oluştuğu söylenmektedir. Eğer bu doğruysa, yıldızlara bakılarak geleceğin okunmasının, Maya rahipleri için oldukça önemli bir yeri vardı.
0 yorum: "Mayaların Sahip Olduğu Astronomik Bilgiler"