Comments

17 Ekim 2018

Babil’in Asma Bahçeleri


Milattan önce 7. yüzyılda Babil kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır. Babil’in çorak Mezopotamya çölünün ortasında, ağaçlar, akan sular ve egzotik bitkilerin bulunduğu çok katlı bir bahçedir. Coğrafyacı Strabo’nun 1. yüzyıldaki tanımına göre:

“Bahçeler birbiri üzerinde yükselen büyük direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu. Büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat Nehri’nden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu. Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya akıyordu. Söylentiye göre Nebukadnezar bu yapıyı sıla hasreti çeken karısı Semiramis için yaptırmıştır. Semiramis Medes kralının kızıdır. Mezopotamya’nın düz ve sıcak ortamı onu bunalıma itmiş, kral da karısının hasretini sona erdirmek için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır.”
Daha zayıf bir rivayete göre ise M.Ö. 810 yılından itibaren 5 yıl hüküm süren Asur kraliçesi Semiramis tarafından yapılmıştır. Bahçeler Nebukadnezar’ın sıla hasreti çeken karısı Amyitis’i neşelendirmek için yapılmıştı. Amyitis, Medes kralının kızıydı ve iki ülkenin müttefik olması amacıyla Nebukadnezar ile evlendirilmişti. Onun geldiği ülke yeşil, engebeli ve dağlıktı. Mezopotamya’nın bu dümdüz ve sıcak ortamı onu depresyona itmişti. Kral, karısının sıla hasretini gidermek için onun memleketinin bir benzerini yapmaya karar verdi. Yapay dağlar ve suların akacağı büyük teraslar yaptırdı.
Babil’in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır. Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır. Sanılanın aksine efsanevi bahçeler bir yerlere asılı değil, sadece sütunlarla desteklenen taraçalar üzerinde kurulmuştur.
Bazılarına göre Asma Bahçeler yerine büyük Babil Surları dünyanın ikinci harikasıdır. Kral Nabukadnezar’ın Asma Bahçeler ile aynı zamanda yaptırdığı bu surların 100 mt. yüksekliğinde olduğu ileri sürülmüştür.
M.Ö. 450′li yıllarda tarihçi Herodot “Babil, yeryüzünde bilinen bütün diğer şehirlerin ihtişamını aşar.” demiştir. Herodot, şehrin dış duvarlarının 80 kilometre uzunlukta, 25 metre kalınlıkta ve 97 metre yükseklikte olduğunu ve 4 atlı bir arabanın gezinmesine uygun olduğunu belirtmiştir. İç duvarlar, dış duvar kadar kalın değildi. Duvarların içinde som altından yapılmış büyük heykeller bulunan kaleler ve tapınaklar vardı. Şehrin içinde ünlü Babil Kulesi vardı. Bu kule, Tanrı Marduk’a yapılan bir tapınaktı ve cennete ulaşmak için göğe doğru yükseliyordu.
Yunanlı tarihçi Diodorus’a göre bahçeler yaklaşık 120 metre genişlikte ve 120 metre uzunluğunda ve 25 metre yüksekliğindeydi. İstilalar yüzünden sönmeye başlayan şehir, özellikle Pers Kralı Keyhüsrev’in Babil’i fethetmesinden sonra sönmeye başlamış, M.S. 5 ve 6. yüzyıllarda kumlara gömülmüş ve bir kum dağı haline gelmiştir. Bu şehrin, içindeki tapınakların ve asma bahçelerin kalıntıları ancak 20. yüzyılda yapılan kazılarla meydana çıkarılabilmiştir.
Büyük İskender’in askerleri, Babil’i pek bir ballandıra ballandıra anlatmışlar, sonunda da böyle bir efsane doğmuş da olabilir. Bahçeleri çeviren duvarların 80 kilometre uzunlukta, 100 metre yükseklikte ve 30 metre genişlikte olduğuna dair söylenceler vardır.
Babil’in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat bölgede araştırma yapan arkeologlar, Babil’deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların Babil’in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. 
alıntı

0 yorum: "Babil’in Asma Bahçeleri"